DilbilgisiKonu Anlatımları

Yabancılar için Türkçe – Bağlaçlar

BAĞLAÇLAR

Zira / Çünkü

Sebep-Sonuç ilişkisi kurma, bir nedeni ya da durumu açıklamak için kullanılır. Daha çok çünkü bağlacı tercih edilir.

 Örnekler:

  • Derse gelemedim çünkü dün çok hastaydım.
  • Bu yaz ülkeme gitmek istiyorum çünkü ailemi çok özledim.
  • Kalın kıyafetler giymelisin zira hava daha da soğuyacak.
  • Uçak biletlerini önceden almalısın zira sonra çok pahalı oluyor.
  • Akşama sizinle gelemem çünkü yarın sınavım var ve ders çalışmam lazım.

2. Aksi halde / Aksi takdirde / Yoksa = Eğer

Cümleleri şart anlamıyla birbirine bağlar.

 Örnekler:

  • Bu yaz sonuna kadar C1 sertifikası almalısın. Aksi halde / Aksi takdirde üniversiteye başlayamazsın. (Eğer bu yaz C1 sertifikası almazsan üniversiteye başlayamazsın.)
  • Bu gece daha erken uyumalısın aksi halde / aksi takdirde yarın okula geç kalacaksın. (Eğer daha erken uyumazsan okula geç kalacaksın.)
  • Havalimanına erken gitmelisin aksi takdirde / aksi halde uçağına yetişemezsin. (Eğer havalimanına erken gitmezsen uçağına yetişemezsin)

 3. Aksine / Tersine / Bilakis

Var olan bir durumun aslında o şekilde değil tam tersi yönde olduğunu / olacağını ifade etmek için kullanılır.

Örnekler:

  • Yılandan korkmam aksine / tersine çok severim.
  • Ona çok kötü davrandığımı söylemiş aksine / tersine / bilakis ona çok kibar ve anlayışlı davranıyordum.
  • Senin aksine / tersine o daha çok ders çalışıyor.
  • Bugün hava güneşli olacaktı aksine / tersine kapalı ve yağmur yağıyor.
  • Gözlerime baka baka samimi davranıyor aksine / tersine ben yokken sürekli arkamdan konuşuyor.
  • Bila’nın aksine / tersine Sendika daha konuşkan ve güzler yüzlü.
  • O bizden nefret etmiyor aksine / tersine / bilakis biz çok seviyor.
  • Hava durumunun aksine / tersinehava sıcak değil serin.
  • Ben onlara hakaret etmedim aksine / tersine / bilakis onlara iltifat ettim.

4. Açıkçası / Doğrusu / Doğrusunu söylemek gerekirse / Dürüst olmak gerekirse

Bir durun hakkında gerçek, içten, samimi duygularınızı anlatmak için kullanırız.

Örnekler:

  • Doğrusunu söylemek gerekirse bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok.
  • Doğrusunu söylemek gerekirse söylediklerinden hiçbir şey anlamadım.
  • Açıkçası ben de bu konu hakkında çok şey bilmiyorum.
  • Dürüst olmak gerekirse onun sınavdan yüksek puan alabileceğini düşünmüyorum.
  • Dürüst olmak gerekirse hastalığınız giderek hızlanıyor.
  • Açıkçası ben de ondan çok fazla hoşlanmıyorum.

5. Bağlaç Olan “ki”

1. Cümleler arasında sebep – sonuç ilişkisi kurar.

 Örnekler:

  • Bizi yine kandırdı ki ben bunun böyle olacağını söylemiştim. 
  • Yönetmenin son filmi çok beğenilmiş olmalı ki hep olumlu eleştiriler aldı. 
  • Büyük bir olay yaşanmış olmalı ki insanlar meydanda toplandı. 
  • Seni çok sevmiş olmalı ki bunca zamana rağmen hala unutamamış. 
  • Doğum günü partisine gelemeyecek ki dün bana gelemeyeceğini telefonda söyledi.
  • Bir şey biliyor ki bu konuda konuşuyor.

2.Doğrudan anlatımlı cümlelerde kişinin sözünü aktarırken kullanılır.

 Örnekler:

  • Annem dedi ki: “Çok ders çalışırsan sana bisiklet alacağım.”
  • Müdür Bey söyledi ki: “Tüm çalışanlar hafta sonu da işe gelecekler.”
  • Uzmanlar diyor ki: “Her sabah on beş dakika yürümek sağlınız için faydalıdır.”
  • Atatürk diyor ki: “Bağımsızlık ve hürriyet benim karakterimdir.”

3. Yakınma, şikayet, sitem, üzgün olma anlamları verir.

 Örnekler:

  • Ahmet o kadar güvenilmez bir kişi ki asla sırlarını ona anlatma!
  • Hava o kadar sıcak ki!
  • Senin için o kadar üzülüyorum ki!
  • Sana yardım etmek istiyorum ama bende de para yok ki!
  • Bu yemek o kadar kötü kokuyor ki anlatamam.

4. Sıfat + ki ne + Sıfat şekliyle tekrar edilen kelimeler arasında “çok” anlamı verir.

 Örnekler:

  • Adam zengin ki ne zengin.
  • Komşunun çocuğu yaramaz ki ne yaramaz!
  • Ayşe’nin arabası pahalı ki ne pahalı!
  • Kadın görgüsüz ki ne görgüsüz!

 5. “O kadar + sıfat + ki ” “Öyle + Sıfat + ki” “Öylesine + Sıfat + ki” şekkiyle cümleye “çok” “çok fazla” anlamı verir.

 Örnekler:

  • O kadar hızlı ki ona hiç kimse yetişemez.
  • O kadar iyi bir insan ki herkesin yardımına koşuyor.
  • Öylesine iyi kalpli bir kişi ki!
  • Öyle yorgunum ki sabaha kadar uyumak istiyorum.
  • Öyle pahalı bir ev ki almak imkansız.
  • Çanakkale ilkbaharda o kadar güzel olur ki anlatamam.
  • Seni öylesine seviyorum ki anlatacak kelimeler bulamıyorum.

 6. Soru cümlelerinde “Kuşku, merak etme, inanmama” anlamı verir.

 Örnekler:

  • Acaba evde midir ki?
  • Onu arasam açar mı ki?
  • Bana hala kızgın mıdır ki?
  • Bu sınavı kazanabilir miyim ki?
  • Özür dilesem beni affeder mi ki?

7. İnanmak, düşünmek, bilmek, anlamak” gibi fiillerden sonra cümle içinde açıklama yapmak için kullanılır.

 Örnekler:

  • İnanıyorum ki bu çalışmaların karşılığında çok başarılı bir kişi olacaksın.
  • İnanıyorum ki bu sınavda en yüksek puanı sen alacaksın.
  • Düşünüyorum ki insan dünyaya sadece yemek, içmek ve eğlenmek için gelmiş olamaz.
  • Düşünüyorum ki en büyük adalet kişinin kendi vicdanıdır.
  • Biliyorum ki tüm bu yaşadıklarımdan sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
  • Anladım hiç kimse senin gibi değil!

 8. Cümleye “hemen sonra” anlamı verir.

 Örnekler:

  • Evden çıkmıştım ki aniden telefon çaldı.
  • Tam okula giriyordum ki karşımda seni gördüm.
  • Tam uyuyacaktım ki annem aradı.

9. Cümleye şart (eğer) anlamı verir.

 Örnekler:

  • Bu işi yapsın ki ben de ona parasını ödeyeyim
  • Çalışsın ki kazansın.
  • Testleri çöz ki sınavda başarılı ol.
  • Bana yardım et ki ben de sana yardım edeyim.

 10. Ara cümle oluşturarak yorum yapma ya da kısa bir bilgi vermek için kullanılır. Sonrasında virgül (,) ile devam eder.

 Örnekler:

  • Ankara ki Türkiye’nin en önemli şehirlerinden biri, sert bir iklime sahiptir.
  • İstanbul ki yüzyıllardır farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir şehir, günümüzde trafik ve aşırı nüfus sorunları yaşıyor.
  • Son olaydan sonra beni ararsa ki arayacağını düşünmüyorum, ona her şeyi anlatacağım.
  • Ahmet ki Türçesi çok iyidir, o bile dediklerini anlayamadı.

 

6. “Ki” ile Kalıplaşmış Kelimeler

Nasıl ki

 Örnekler:

  • Nasıl ki sen benim teklifimi kabul etmedin ben de senin teklifini kabul etmiyorum
  • Nasıl ki sen bana geçen hafta yardım etmedin ben de sana yardım etmek istemiyorum.
  • Nasıl ki çocukken aileden terbiye alırsın tüm hayatını öyle yaşarsın.
  • Nasıl ki sen benimle konuşmuyorsun ben de seninle konuşmayacağım.
  • Nasıl ki sen babana kötü davranıyorsun oğlun da sana böyle davranacak!

7. Demek ki

Açıklama ya da sebep-sonuç ilişkisi kurar. Var olan bir duruma bakılarak sonuç çıkarılır.

 Örnekler:

  • Telefonunu açmıyor demek ki hala sınavı bitmemiş / hala toplantıda
  • Çantası burada demek ki okula gelmiş ama başka bir işi var.
  • Yemek yemiyor demek ki aç değil.
  • Telefonuma cevap vermiyor. Demek ki bana hala kızgın.
  • Ahmet, Ali’ye selam vermedi. Demek ki konuşmuyorlar / bir sorun var.
  • Sendika “Ne hocam?” dedi. Demek ki beni dinlemiyor.

8. Yeter ki

Emir ve istek cümlelerinin başına gelerek amaç ya da şart anlamı verir.

 Örnekler:

  • Sabahtan akşama kadar ders çalışmaya gerek yok. Yeter ki her gün düzenli tekrar yap.
  • Ben her zaman senin yanındayım. Yeter ki mücadele etmeye devam et.
  • Her şeyi yapabilirim yeter ki bana güven / inan.
  • Seni her zaman destekleyeceğim yeter ki bana karşı dürüst ol. (Eğer bana karşı dürüst olursan seni her zaman destekleyeceğim / Eğer bana karşı dürüst olmazsan seni hiçbir zaman desteklemeyeceğim)
  • İstediğin kadar maaş vereceğim yeter ki bizim şirkette çalış.

9. Tut ki / Farz et ki / Diyelim ki / Varsayalım ki / Fiil + -DIğInI düşünelim

Var olmayan bir durumu varmış gibi düşünmek ve bu durum üzerinden örnek vermek / olasılık

 Örnekler:

  • Tut ki sınavda başarısız oldun. Ne yapacaksın?
  • Tut ki en yakın arkadaşın sana yalan söylüyor. Ne yaparsın?
  • Farz et ki sınavdan düşük puan aldın. Ailen ne der?
  • Diyelim ki üç aylık ömrün kalmış. Ne yaparsın?

10. Kaldı ki = Bununla birlikte

 Örnekler:

  • Sana sınavda yardım edemem, kaldı ki ben de hala sınava çalışamadım.
  • Sana borç veremem, kaldı ki bu ay benim de az param var.
  • Partiye gelmek istemiyorum, kaldı ki Ahmet’i de hiç sevmiyorum.
  • Çok fazla trafik var ve hala bekliyorum kaldı ki toplantı başlamak üzere.
  • Günüm çok kötü geçti, kadı ki bir de ablamla tartıştık. 

11. Öyle ki / Şöyle ki

Cümle içinde kendisinden önce söylenen bir cümleye atıfta bulunarak detaylı açıklama yapmak ya da bilgi vermek için kullanılır.

 Örnekler:

  • Ankara Türkiye’nin başkentidir. Öyle ki Anadolu’nun merkezinde yer alması ve İstiklal mücadelesinde savaş bölgesine uzak olması bu durumda oldukça etkilidir.
  • Yabancı uyruklu öğrencilerin Türkiye’de üniversite okuyabilmeleri için C1 seviyesinde Türkçe bilmeleri gerekmektedir. Öyle ki çeşitli devlet üniversitelerinde öğrenciler kurslara giderek bu sertifikayı almak için eğitim görürler.

12. İlla ki

Bir işin yapılmasının mecbur, şart olduğu ya da kişinin bir işte kararlı olduğu anlamını verir. “Ne olursa olsun” “Her durumda” anlamında kullanılır.

 Örnekler:

  • İllaki bu işi başaracağım.
  • O illa ki bugün beni arayacak.
  • İlla ki onunla evleneceğim diyor.
  • Türkiye’de üniversite okumak için illa ki Türkçe konuşacaksın.
  • İlla ki sen de benimle partiye gel diye ısrar ediyor.

13. Nedir ki

 Cümleye “inanmama” “küçümseme” “önemsiz” anlamları verir.

 Örnekler:

  • Sınavdan yükse puan almış. Nedir ki herkes yapar bunu.

Ali Nacakçıoğlu

Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi / yabancilaricinturkce.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir